Uluslararası İlişkiler

Tarım-İş Sendikası yıllardır iki üst örgütüyle birlikte Avrupa’da ve Dünya’da başarılı işlere imza atmıştır. Öncelikle sizlere bu örgütler hakkında bilgi vermek isterim. Sendikamız hem dünya genelinde etkin olan Uluslararası Gıda, Tarım, Otel, Lokanta, Yemek Hizmeti, Tütün ve Bağlantılı İşçiler Sendikası’na yani kısaltılmış haliyle IUF’ye; hem de Avrupa’da hakimiyetini sürdüren Avrupa Gıda, Tarım ve Turizm Federasyonu’na, kısaltılmış haliyle EFFAT’a, üyedir. Kimdir bu üst örgütler?
Merkezi  İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan IUF, üst örgütümüz TÜRK-İŞ’in de üye olduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ile bağlantılı Küresel Sendika Federasyonlarından biridir. 1920 yılında kurulan IUF, 2009 sonu itibariyle, 120 ülkeden 336 sendikada örgütlü toplam 12 milyon işçiyi temsil etmektedir.
Merkezi  Belçika’nın Brüksel kentinde bulunan EFFAT, 2000 yılının Aralık ayında IUF’ye Bağlı Avrupa Gıda, Yemek Hizmeti ve Bağlantılı İşçi Sendikaları Avrupa Komitesi (ECF-IUF) ile Avrupa Tarım İşçileri Sendikaları Federasyonu’nun (EFA) birleşmesiyle kurulmuştur. EFFAT, 35 ülkeden 120 sendikada örgütlü 2,6 milyonun üzerinde işçiyi temsil etmektedir.
Tarım-İş Sendikası, çeşitli dönemlerde her iki örgütün de yönetim organlarında görev almıştır. Gelelim meselenin özüne. Eminim ki çoğunuzun aklında “neden uluslararası ilişkiler kuralım?”, bu ilişkilerin “bizlere faydası ne olur?” tarzı sorular var. Geçmişte, dünyadaki bir çok sendika ve bu sendikaların oluşturduğu uluslararası sendikal örgütler, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) vasıtasıyla destek alarak ülkemizin de dahil olduğu bir çok coğrafyada sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesine katkıda bulunmuşlardır. Günümüze kadar geçen sürede, bu uluslararası sendikal örgütler, Türkiye de gerçekleşmiş eğitim projelerini zaman TARIM-İŞ TÜRKİYE ORMAN - TOPRAKSU - TARIM VE TARIM SANAYİİ İŞÇİLERİ SENDİKASI 59 zaman finanse ederek destek sağlamışlardır. Günümüz gerçeklerine baktığımızda sadece kamuda değil, özel sektörde yer alan çalışanlarında hızlı bir şekilde sendikalara üye olması gerektiği gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Uluslararası ilişkilerimizin bu gerçekte ki payı ise şüphesiz ki ülkemizde yer alan binlerce yabancı sermayeli ve yabancı sermaye ortaklı şirkette çalışan emekçi kardeşlerimizin sosyal hak, çıkar ve yaşam koşullarını güvence altına almaktır. Bu konuda sermayenin sahibi olan ülkedeki temsilciler vasıtasıyla örgütlenme olanağı daha yüksek ve sorunsuz gerçekleşmektedir. Bu konudaki çalışmalarımızın sonuçlarını kısa süre içersinde sizlerle paylaşacağız.
Diğer önemli bir noktası ise, günümüz Türkiye’sini de yakından ilgilendiren, bütün ülkeler için acil çözüme kavuşturulması gereken konularla ilgili yapılan çalışmalar. Nedir bu konular?
◊ İşçi sağlığı ve iş güvenliğini nasıl güvence altına alabiliriz?
◊ Cinsiyet, etnik köken, din, engelli, yaş, ırkçılık ayrımcılıklarının önüne nasıl geçebiliriz?
◊ Kadınların iş gücüne katılımını nasıl arttırabiliriz?
◊ Kayıt dışı istihdamı nasıl önleyebiliriz?
◊ Güvencesiz işlere karşı nasıl mücadele etmeliyiz?
◊ Çocuk işçiliğin önüne nasıl geçebiliriz?
◊ Mevsimlik işçileri nasıl kadrolaştırabiliriz?
◊ Yabancı, kaçak işçi sorunlarını nasıl aşabiliriz?
◊ Sendikal mevzuatlarla ilgili nasıl reformlar yapılmalı? vb. gibi bir çok konuda projeler üretilerek, beyin fırtınaları, sosyal diyaloglar gerçekleştirilmektedir.
Bütün bunların yanı sıra Avrupa’da nasıl bir iş birliği ve çalışma ağının kurulacağının belirlendiği kongre ve toplantılarda, mesleğimiz olan sendikacılıkla ilgili eğitim ve seminerlerde düzenlenmektedir. Güncel örgütlenme ve hizmet sorunlarının tartışılarak, nasıl aşılacağının vurgulandığı, sendikalarda ki gençleştirme ve cinsiyet ayrımlarının kaldırılması temalı bu eğitimlerin sendikaların geleceği açısından önemi büyüktür. Bazı insanların gözünde kötü bir imajı olan sendikaların neden bu hale geldiği, yanlışların nasıl düzeltileceği konularının sık sık işlendiği bu toplantı ve seminerlerde yönetici ve uzmanların kişisel gelişimine katkı sağlayan eğitime tabii tutulduğunu da söylemekte fayda var.
Değerli üyelerimiz, uluslararası sendikacılığa ilişkin girişimlerin artırılması ve ortak çalışmaların yapılması, uluslararası boyutta ortak projelerin yapılması sendikaların temelini sağlamlaştırıp, çağın getirdiği koşullarına ayak uydurmada katkılar sağlayacaktır. Ayrıca uluslararası düzeyde işkolumuzun bağlı olduğu federasyonlarda, sendikamızın faal olarak yer alması, birliğin kurulması ve faaliyet çeşitliliğinin kazandırılması, gücünün arttırılması ve edinimlerin paylaşılması bakımından gereklidir. Tarım-İş Sendikası bu ölçüde küresel şartlara ayak uydurarak neo-sendikacılık anlayışı ile farklılık oluşturmaktadır.
Tarım-İş Sendikası olarak uzun süredir ara vermek zorunda kaldığımız uluslararası ilişkilerimizi yeniden canlandırmalı, üst örgütlerimize yön veren icra ve yönetim kurulundaki yerimizi kısa sürede yeniden edinmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda, daha önceden edindiğimiz ilişkileri daha da yoğunlaştırarak ülkemiz ve siz değerli üyelerimiz adına hizmet etmek bizlerin borcudur. Sadece Türkiye de değil, Dünya’da da hatırı sayılır yere sahip olan Tarım-İş Sendikasını tekrar eski gücüne kavuşturarak yeni yüzümüzü herkese göstereceğiz.